18 Ocak 2012 Çarşamba

Biraz Daha Kar Yağarsa Turşu Kurucam

Bıktım artık insanların Facebook’ta, Twitter’da paylaştıkları kar resimlerinden!!! Ne var?? Bizim burada da yağıyor. Öbek öbek hem de…

Yaklaşık bir 10 gündür, yurdun doğu ve iç kesimlerinde kar yağışı görülüyor. Ama nedir??? Kar dediğin, edebiyle yağar.. Ondan sonra bi güneş çıkar.. Hoooppp.. Hepsi erir.. Ortalık çamur deryasına döner.. Kuru temizlemecilere ve oto yıkamacılara gün doğar.. Falan filan…

Ama yok!!! Yağdı, yağdı, yağdı… Erimedi kör olasıca… Tam da benim yıllık iznime denk geldi…

İlk başlarda, pek bi sevindim… Ohhh!!! Elimde kahve kupası, sabahları servis bekleyenlere Aliye Rona kahkahaları atarak baktım penceremden. Battaniyemi çektim üzerime, DVD’lerin biri geldi, biri gitti. Öğleden sonraları, elimde kitabım, o koltuktan bu çekyata fırlattım kendimi…


Ben ördüm :)
Sonra içimdeki domestik-umutsuz kadın canlanmaya başladı. 3 tane arkadaşıma atkı ördüm. Hem de tarzlı, modelli… 2. atkıyı örerken, örgünün yanı boş gitmedi, kalktım bi çay demledim. Sonra çayın yanı da boş gitmedi, kalktım kısır yaptım kendime. Annemin tarifinden baka baka… Bi özendim bi bezendim sormayın J

Ertesi sabah uyandım. Camdan baktım, etraf yine bembeyaz. Atkıları geceden bitirmişim zaten. Dizdim onları öyle yan yana… Amanın da nasıl güzel örmüşüm… Sonra??? Sonra bir level daha atladım. Kalktım, üşenmedim, 40 tane muffin yaptım. Ama nasıl bir hamaratlık içindeyim. Tek tek üstlerini süslüyorum falan. Kendi kendime konuşuyorum mutfakta: “Dur biraz da tarçın ekleyeyim içine… Ama kimselere vermeyeyim bu gizli (!) tarifi.. En güzeli benimkisi olsun. Soranlara “Sevgimi kattım” der geçerim…”


Ben pişirdim :)

Tabii mutfakta, kapla kacakla haşır neşir oldukça, elim bulaşıktan çıkmıyor. Yarısı çıkmış ojeler, hiç de estetik gözükmedi gözüme. Ojeleri de çıkardım. Makyaj desen, hak getire!!!
Saçlara bi maşa toka… Kapıcının yolunu gözlüyorum, 2 kilo un ile 6 yumurta siparişi vereyim diye J


Canım, akşam her zaman takıldığım bara gitmek istedi. Aldım elime telefonu, düşünüyorum… “X’i arasam gelmez.. Y’yi arasam da evden çıkmaz bu soğukta.. Z desen Allahın unuttuğu yerde oturuyor hayatta dışarı çıkamaz…” Dur, “Ben en iyisi kendime bar ortamı yaratıyım” dedim ve girdim mutfağa… Acılı tavuk kanatları yaptım, bi de yanına bira açtım… İyi de şekercim, muhabbete adam yok… Tabii ki ben kendimi kanatları lüpletirken az biraz daha oyalamış oldum, hepsi bu!!!

Sonra gözüm aynaya takıldı. Amanınnn!!! Bu ne hal. Koş!! Koş!! Basküle bi çıktım: 1,5 kilo almışım… Hayırlı uğurlu olsunnnn L Oturayım da kendime 2 kazak, 1 pantolon öreyim hemen. Bu kar kalkmazsa zaten Şubat sonuna giyebileceğim kıyafetim kalmayacak L

Ama gel gör ki içimdeki domestik, zincirlerini kırdı bi kere!!! Sabah kalktım yine aynı his. Uyuşturucu bağımlısı gibi mutfak dolaplarını karıştırıyorum: “Ne pişirsem? Ne pişirsem?” Allah benim cezamı vermesin!!!!!!! 15 gün önce ayağımda sivri topuklar, lacileri çekmişim, iş görüşmeleri yapıyor, ajandalar ayarlıyordum. Şimdi ne yapıyorum peki? Güveçte mantarlı-tavuk pişiricem diye dolabın dibine eğilmişim, iki büklümüm ve muskat arıyorum. 2 dal fesleğen için ruhumu şeytana satmaya hazırım!!!!

O sırada, dışarıda kartopu oynayan çocukların kahkahalarını duydum. İçimden, beremi, eldivenimi takıp aralarına karışmak geldi. Bu havada, yapılabilecek tek atraksiyon kartopu oynamak!!! Ama inicem aşağıya koşa koşa üstlerine doğru gidicem… Sonra zıpçıktı veledin biri “Teyze yaaaa… Sen oynama bizimle…” diycek. Ağzını burnunu karla doldurucam bana “teyze” dediği için… Annesi gelicek, “Hanım! Hanım! Ayıp değil mi?” diycek. Sonra kadını ortasına koyup, üzerine 52 beden kardan adam inşa edicem. Sonrası karakol… mahkeme… vs.. vs…

Umarım dönülmez akşamın ufkunda değilimdir; ama, ben bunun bir adım sonrasını biliyorum: Derya Baykal’ı seyretmeye başlıycam. Hatta en kötüsü Seda Sayan’a telefonla bağlanıp tüp bebek istiyorum diye ağlıycam… Ühüüü ühüüüü L

Hemen kendimi sükunete davet edeyim: “Sakin ol Katakulli Perisi!!! Geçicek. Bi kere dışarı çıksan geçicek!!! Atlatırsın sen bunu…2 tekila atsan, ondan sonrası kolay… Hadi hop eller havaya… Az sabır… Bahara şurda ne kaldı!!!”

2 yorum: